Bugün doğaya açılışımın ilk günüydü… Sürekli yaptığım şehir yürüyüşleri dışında 5km’lik bir arazi yürüyüşü yapmak (Mirador del Fitz Roy, El chalten, Arjantin) öncelikli vücudumu ve tabii ki zihnimi açtı! Bu cümleyi ettikten sonra iyi bir yazı çıkartmam gerek değil mi efendim… Ama yorgunluğumu hesaba katıp biraz insaflı olabilirsiniz sanırım… değil mi? 🙂

Bundan yaklaşık üç ay evveldi sanırım, işimdeki son günlerimden biriydi ya da yeni ayrılmıştım. Tam anımsayamıyorum çünkü yine her zamanki işe gittiğim yoldan yürüyordum… Kulağımda kulaklıklarım Frida’nın film müziklerinden “Viva la vida” yı dinleyip, nedense hayal etmiştim; koca bir mısır tarlasının arasındaki patika yolda yürüdüğümü ya da koca ağaçların olduğu, şehirden çok çok uzak bir yerde dolaştığımı… Şimdi dağlarla çevrili çay tabağı kadar bir yerde, dağın üzerindeki koca ormandan döne döne gelip, küçücük bir kafede oturmuş yazımı yazıyorum…

Bu yazımı saat 17:30’da kalkacak otobüse binip, üç saatlik bir yol yapıp, otele döndüğümde yayınlayabileceğim, malum internet her yerde yok 🙂

Şunu söylemek istiyorum ki burada olmak olağanüstü! O yolda yürüdüğüm zaman ben arayan arkadaşım Roel’e “ne zaman bitecek bu kadar iş de gidebileceğim o hayal ettiğim yerlere” demiştim ve Buenos Aires’e varalı bir ay geçti bile ve buradaki bir günümü de bitirmek üzereyim… Yoksa hayallerim artık çabucak olup geçmeye mi başladı acaba… O kadar hızlı geçiyor ki herşey hatırlayabilmek için beynim yetmiyor… Fotoğraflar çekiyor, notlar alıyor ve bir blog yazıyorum haha. Gerçekte neden blog yazdığımı itiraf etmiş oldum! Yok canımm, olur mu öyle şey 🙂

Neyse geyiği bırakıp, yavaş yavaş toparlanıp otobüsüme doğru; çay tabağının diğer ucuna yürümeye başlayım…

Siz göz ucuyla fotoğraflara bakıp müziği dinlerken ben de özel bir şey paylaşayım sizlerle: Dönerken ara verip, çantamdaki sandviçi ve elma suyunu çıkartıp yemeye başladığımda, cep telefonumdan yine bu şarkıyı dinlemeye başladım ve aynı “Spirited away”de, Haku’nun Chihiro’ya yemek verdiğinde yemeği yerkenki ağlaması gibi ağladım… Belki öyle haykırarak değil ama küçük gözyaşlarıyla… Etrafımdaki herşeyden çok küçüktüm, bir yanım tek başıma olmaktan korkuyordu, ama yine de yaşamak çok güzeldi… her ne olursa olsun, hem de tam o anı yaşamak…