Yazılar

Üç gün boyunca akşam kaldığımız yer dışında tuvaletlik pek bir yer yoktu bu nedenle yol boyunca bulduğumuz yere çişimizi yaptık! Entelliğim bozuldu lanet olsun! hahaha. Hatta Jenn ve Diana düzlüklerde bile bir pikeyi paravan olarak kullanabilmeyi başardı…

Tilcara çok sıcak ve sevimli görünüyordu, Humahuaca’nın da öyle olmasını istedim ve öyle de oldu. Tam otobüsün yanında eşyalarımı organize ederken “ne kadar da sevimli bir yerdeyim” diyebildim!

Isla Damas hikaye olmuştu, elimde Vicuña duruyordu, Pablo planımı sordu, söyledim. “Katılayım mı sana?” dedi. Sürekli yalnız gezdiğim için, bir çiğlik yapmıyım biraz yabaniliğimden uzaklaşayım, iyi gelir diye düşünerek “olur!” dedim. Sonuçta iyi de anlaşıyorduk. Hem sonra fark ettim ki o gün birşeyler kolaylamıştı hayatımda. Çünkü Pablo İspanyolca konuşuyordu! Bir günlüğüne hafifledim valla 🙂

Perşembe günü, Kültür merkezine çok yakın bir pastaneden, Cuma günkü kapanışa yetecek miktarda güzel mamalardan aldım 🙂 Alışverişi yaptığım sırada kasanın arkasında ikisi kadın ikisi erkek dört kişi vardı…

Yazmadım. Kısa kısa izleyin, görün yeter…

Şehir bize yabancı olduğuna göre biz otomatik olarak yabancıydık ve ilk muhabbet doğal olarak “nerelisin, nerede yaşıyosun?” gibi mevzulardı.