Yazılar

Cusco’nun güzelliğini daha uzaklardan hissetmiştim… İlk, bir ay kalırım çıkmıştı ağzımdan. Sonra az biraz eksilterek yirmi üç günlük bir oda tuttum gelmeden birkaç gün evvel.

Tilcara çok sıcak ve sevimli görünüyordu, Humahuaca’nın da öyle olmasını istedim ve öyle de oldu. Tam otobüsün yanında eşyalarımı organize ederken “ne kadar da sevimli bir yerdeyim” diyebildim!

Evden çıktıktan sonra yukarıdan yukarıdan Almanya sokağından devam ettim. Çok aralara girme dediler, bazı yerler tehlikeliymiş… Sonunda bir meydana vardım. Meydanın olduğu tepe ile hemen bitişiğindeki Valparaiso’nun sanat merkezi. Tüm sokakların duvarları muhteşem grafitilerle dolu!

Nasıl bir yer ile karşılaşacak olursak olayım sonuçta onlar burada yaşamıştı, burada mücadele etmişti. Nasıl söylenilenler gibi çirkin bir şehir olabilirdi? Saygıyla bir hafta verdim bu şehire ve az bile geldi, yetmedi yaşamaya…

Eğer ki kış turizmi sever insanlardansanız ve bunu acayip uzak bir noktada gerçekleştirmek istiyorsanız burası işte orası 🙂 İlk paragraftan ve önceki tangolu yazımdan da anladığınız üzere, San Carlos de Bariloche böyle kimliksiz, ruhsuz ama bulunduğu noktadan dolayı da doğal güzelliği ile çekilir hale gelen bir yer.

Yazmadım. Kısa kısa izleyin, görün yeter…